Ankara Okulu Yayınları, 20.12.2016
“Kuş Bakışı”, yaşadığımız coğrafyaya, ürettiğimiz kültürel dünyaya ve yaptığımız tarihe –çıkabildiğimiz– tepeden, tırmanabildiğimiz yükseklikten/yukarıdan, dışarıdan bakmaktır. İçinde olduğumuz veya içimizde olan mekâna ve değerlere dışarıdan, onları kuşatarak ve konumlandırarak bakmaktır. Alışık olduğumuz gelenek, norm ve törelere belli bir “mesafe” koyarak bakmaktır. Kroki çizmeye, harita yapmaya benzer. Detay ve bilgi vermez; yön, tasavvur, kanaat, perspektif ve konum verir. Tümdengelimden ziyade, kesin olmayan tümevarıma yaslanır. Müellifin aklının (düşünmenin) yiyebildiği fırın ekmeklerinin/somun’un sonucu olan “ilham”lardır. İlham/sezgi, Sufilerin bizi kandırmaya çalıştıkları gibi “dışarıdan” gelmez; kendilerinin de ifade ettikleri gibi “içimizden” (batın) gelir.